Asil Korsanlar serisinin ilk kitabı Esir Yürek ile kalplerimizi çalmaya geldi! Asil Korsanlar adı da küçükken kaçırılıp korsan gemilerine satılan ve sonunda köle tüccarları ile Mısır'da asillere satılan Fahid'in yıllar sonra, korsanları avlayan bir korsan olmaya karar vermesi ile şekillenen bir seri. Hem de ne güzel bir seri!
Sagirah ile Fahid'in, Mısır da köle olarak kaldıkları, Fahid'in onu bulmak için bakmadık delik bırakmadığı, en sonunda onu bulduğunda ise kurtarmak için ölmeyi bile göze aldığı bir hikayenin sonunda aşka dönüştüğü destanı okuyoruz. Her kelimesiyle muhteşem ve yeni baskısı ile de göz kamaştırıyor.
Hep derim, işin içinde Jennifer Royce varsa o eser mutlaka bir destandır, okunmadan da geçilmez! :)
& KÜNYE &
KİTAP: ESİR YÜREK
YAZAR: JENNİFER ROYCE
YAYINEVİ: PAROLA YAYINLARI
EDİTÖR: ZEYNEP ALKANAT
SERİ: ASİL KORSANLAR
TÜR: HİSTORİCAL ROMANCE - ROMANTİK TARİHİ KURGU
SAYFA: 495
& ALINTILAR &
💕💕💕
"Sende ne mi görüyorum? Gözlerinde okyanusların hiç bilmediğim derinliklerini, saçlarında çölün ateşini, dudaklarında durmaksızın içimde yanan ateşin alevini görüyorum. Ve ben dünyanın bütün eşsiz güzelliğini kendinde toplayan kadına sahip olmak istiyorum."
💕💕💕
"Ben senin aldığın nefesi bile sayabilen bir adamım, Sagirah. İç güdülerim sana odaklıyken benden habersiz saç telinin düşebileceğini bile sanmıyorum."
💕💕💕
"Bu çılgınlık! Ben uzun yıllar köle olarak yaşamış bir adamım, sen ise bir leydisin. Bu imkansızı gerçekleştirmeye çalışmak, cennet ve cehennemi bir arada tutmaya çalışmak kadar olanaksız."
"Artık bir köle değilsin. Benim sana uygun olabilmem için aynı kaderi yaşamam gerekiyordu. Bütün olanların tek açıklaması bu! Yoksa seni nasıl anlayabilirdim? Bu dünyada bana uygun olan tek adamsın. Aramızdaki farklılıklar sadece saçmalık ve umurumda değil. Seni seviyorum! Bunu ilk gördüğüm günden beri biliyorum."
💕💕💕
"Söz konusu sen olduğunda korkmamak aptallık olur sevgilim. Ben bile içimdeki canavardan korkarken bir lokmalık bir kızın arkasına bakmadan kaçması gerekir, tabi ben buna asla izin vermeyeceğim."
& TANITIM BÜLTENİ &
AYNI KADERE MAHKUM OLMALARI BİR TESADÜF MÜYDÜ?
KÖLE OLARAK BÜYÜMÜŞ SIRA DIŞI GENÇ BİR ADAM...
Fahid, korsan gemilerinde köle olarak büyümüştür. Yaşadığı hayatın zorlukları, genç adamı katı ve duygusuz birine çevirirken aynı zamanda hayatta kalmayı da öğretmiştir. Yıllar sonra köle olarak satıldığı ailenin küçük kızı Ayrin ile tanıştığında unuttuğu tüm duygular yüreğinin derinliklerinden yüzeye çıkar. Küçük kızın masum menekşe rengi gözleri, ona yeniden insanlığını hatırlatmıştır. Ve bir gün Ayrin kaçırılır. Onun peşinden arayışla geçen yıllarda, kızın kaçırılmasından doğan vicdan azabını omuzlarında ağır bir yük olarak taşıyacaktır. Bu ağırlık ancak Ayrin'i bulduğunda kaybolacaktır.
KAÇIRILARAK PAŞA'NIN KONAĞINA SATILAN BİR LEYDİ...
Küçük yaşta ailesinden koparılıp cariye olarak yaşamaya mahkum edilen Ayrin, geçen yıllarda ne ailesinden ne de onu korumaya yemin etmiş olan Altın Gözlü Dev'den tek bir haber almamıştır. Kaderini kabullenerek, geleceğe dair tüm ümitlerini yitirdiğini düşündüğü sırada umut bir ışık gibi yeniden doğar.
Genç kızın yıllar süren esaretinden sonra Fahid, söz verdiği gibi onu kurtarmaya gelmiştir.
Ve Mısır çöllerinde başlayıp İngiltere'ye uzanan eşsiz bir aşk hikayesi...
& KİTAP YORUMUM &
Hiç kimse ama hiç kimse, Fahid ve Ayrin gibi güzel sevemez. Hiç kimse onlar kadar birbirine uyumlu olamaz. Ve bence hiç kimse Fahid gibi sevgilim diyemez :))
Tanıtım bülteninde bahsedildiği üzere, yıllarca köle olarak yaşayan Fahid, satıldığı bir asilin en küçük kızını korumaya yemin etmiştir. Yılların katılaştırdığı adamın kalbine ulaşan o küçük kız onu hem şaşırtıp hem de insanlığının son kırıntılarını da hatırlatmıştır.
Ayrin ise o küçük kalbiyle Altın Gözlü Dev dediği adamı sahiplenmiş, o küçük yaşta bile şımarıkça bir duyguyla onu hep kıskanmış ve o benim diye ortalarda gezmiştir. Sonra Ayrin kaçırılır.
Fahid her ne yaparsa yapsın onu bulamaz, bu sırada başka bir adamın kölesi olarak satılır ve orada Cabir ile tanışıp, uzun yıllar sürecek dostluğun ilk adımları atılır. Bu sıradaysa Ayrin'i aramaktan vazgeçmez. Onu Paşa'nın sarayında görünce bütün umutları tükenmişken, delice bir cesaretle yine onu kurtarmaya çalışır.
En sonunda onu kurtarır ve bu sırada sahibi olan adam ( meğerse o da İngiliz lorduymuş!) onu özgür bırakıp, kölelikten azat eder ve Fahid, Cabir ve Ayrin Mısır'dan ayrılırlar.
İkinci baskısının en güzel yanı olaylar Londra'da başlıyor ve Mısır'da geçen her şey flashback olarak her bölüm başına ekleniyor. Yazar burada harika bir taktik yapmış ben bayıldım, konuya daha fazla hakim olmayı sağlıyor.
Fahid de normalde bir İngiliz asilzadesi, küçükken kaçırıldığı için köle oluyor. Kendi soy adını değil de Mısır'daki son sahibinin lordluğunu kullanır böylece ailesine ihanet edip onları öldürenlerin peşine düşer. Cabir her zaman onun yanında yer alır. Bu ikisinin korsanları avlamak gibi çılgın planları vardır ve bunun doğrultusunda kendilerine güvenilir kaptanlar ve mürettebat ararlar. Bu sayede sahneye Dante ve Sean giriyor onlar da serinin diğer kitaplarında yer alıyorlar. Zaten son kitapta hepsi dahil :))
Ayrin ise İngiliz cemiyet kurallarına alışmakta zorlanır ve kendini oraya ait hissetmez. Giderken arkasında bıraktığı Fahid'i unutamamıştır. Geceleri yaptığı çılgınlıklar ile girmemesi gereken yerlere gittiği bir zaman Fahid'i görür ve onun Londra'da olmasına çok sevinir. Sonra bu ikisinin dillere destan aşkı kaçınılmaz olur...
Çok güzeldi, anlatırken bile yeniden açıp defalarca okumak istiyorum. O yaşadıkları zorluklar, acılar, düşünceleri, hayatları, birbirlerine olan bağları, aşkları ve inançları ile büyüledi hepimizi. Hem birbirlerini çok seviyorlar, hem acı çekiyorlar. Fahid zaten bir sevgilim dese kalbimiz eriyor. Sırf onlar da değil, Cabir ile ikisinin dostlupu, Fahid'in tam bir Panter gibi kurnaz olması, iyi bir lider olması... Dante ve Sean ile dostlukları, eğlenceli diyaloglar falan her şeyiyle kalbimize ait oluyorlar. Benim en sevdiğim serilerden.
Bir diğer güzel şey, yazar kendi yazdığı bölüm başı hikayesi Panter ve Kız ile de romanla büyük uyum sağlıyor. Her kitabında bize böyle güzel sürprizleri oluyor. Evet şimdi siz ne yapacaksınız? Bu seriyi okuma listenize ekleyeceksiniz, bu aşkı kaçırırsanız çok üzülürüm. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder