Bram Drakula sevenler nerede? Meğerse Thomas Cresswell anne tarafından bir Rumen'miş. Üstelik Kont Drakula'nın soyundan gelen varismiş!
Bu gözler daha neler görecek! Bram Şatosu adli bilimler için bir okula dönüştürülmüş ve Nathaniel'in ölümünden sonra eğitimlerine devam etmek ve biraz olsun Londra'dan uzaklaşmak isteyen Audrey Rose ve Thomas, yanlarında Bayan Harvey (Thomas'ın eski bakıcısı) ile romanya2ya gidiyorlar. Yine peşlerinde ölüm, Drakula'ın geri döndüğü söylentileri, Drakulanın soyunu korumak için kurulan ve içinde Thomas'ın ablası Daciana'ın da olduğu gizli birlik ve Kanlı Kontes Elizabeth'in varisi!
Bence serinin en fantastik ve tehlikeli romanı buydu! Neden mi? Şatonun altında neler neler varmış :)) Üstelik Thomas ciddi anlamda aşkını burada dile getiriyor daha ne isterim.
& KÜNYE &
ORİJİNAL ADI: HUNTİNG PRİNCE DRAKULA
YAZAR: KERRİ MANİSCALCO
YAYINEVİ: EPHESUS YAYINLARI
ÇEVİRMEN: DENİZ BERİL BACAKLILAR
SERİ: STALKİNG JACK THE RİPPER
TÜR: HİSTORİCAL FİCTİON-GİZEM-KORKU GERİLİM
SAYFA: 448
& ALINTILAR &
💢💢💢
"Kalbine giden yolun ölmekten geçtiğini bilseydim bunu çok önceden yapardım, Wadsworth."
💢💢💢
"Sadece bana kur yapmak için mi babamın onayını isteyeceksin? Peki ya benim duygularım ne olacak?"
"Doğru, babanın onayını almak istiyorum. Ama asıl istediğim senin iznin. Başka kimsenin değil. Bu başka türlü olmaz. Sen, sahip olunacak bir şey değilsin. Sen, kendine ait bir lütufsun."
💢💢💢
"Beni çok özlememeye çalış, Wadsworth. Bu imkansız olabilir gerçi. Mesela ben uyurken kendimi çok ama çok özlüyorum."
💢💢💢
Belki de içimdeki canavar, sadece hikayelerde karşımıza çıkan türden başka canavarların da var olmasını diliyordu.
💢💢💢
"Söz vermiştik. Birbirimize asla yalan söylemeyeceğimize."
"Gerçeği mi istiyorsun Cresswell?"
"Söylesene. Lütfen."
"Ne düşündüğümü bilmek ister misin?"
"Evet. skandal yaratacak şeyler söyle. Bu konuşma benim zevkime göre biraz fazla ciddi geçiyor."
"Beni öpeceğini söylemeyi kesmen gerekiyor, Prens Drakula. Artık söyleme ve yap, Cresswell."
💢💢💢
& TANITIM BÜLTENİ &
CANAVARLAR, ANCAK KENDİLERİNE HAYAT VEREN HİKAYELER KADAR GERÇEKTİR.
Audrey Rose, Londra’da başına gelen dehşet verici olayların etkisinden henüz çıkamamıştır. Hayatındaki değişimlerle yüzleşmeye fırsat bulamadan kendini yeni bir maceranın içinde bulur. Yeni arkadaşı Thomas’la adli tıp eğitimi almak için Romanya’ya doğru bir yolculuğa çıkarlar. Ancak korku dolu geçmişi, geleceğini şekillendirmek isteyen genç kızın peşini bir türlü bırakmaz...
"TARİHSEL KURGU, ROMANTİZM, ADLİ TIP, CESUR BİR KADIN KAHRAMAN, AKICI BİR HİKAYE, CİNAYETLER SİLSİLESİ VE TARİHİ ÇİZİMLERİ BİR KİTAPTA BULUŞTURAN MANİSCALCO, OKURU KANA BULANMIŞ ROMANTİK BİR İLİŞKİNİN İÇİNE ÇEKİYOR." -BOOKLİST-
& KİTAP YORUMUM &
Seri kitapları hep sevdim ama bu seri beni kendine aşık etti. Çok güzel devam ediyor!
Romanya da eğitim almaya gelen ikilimizi burada yine cinayetler ve Kont Drakula'nın intikam almak için geri döndüğüne dair söylentiler karşılıyor. Üstelik Vlad Tepeş'in iki kola ayrılan soyu arasında da çekişmeler olduğu sır değil. Hep beraber ise Thomas'ın onun varisi olduğunu öğreniyoruz. Meğerse yakışıklı adamımız anne tarafında Vlad Tepeş soyuna dayanıyormuş. Hiç de söylemez. :))
Bir ara araları bozulsa da Thomas kendini affettiriyor, gelen kız kardeşi ile Audrey arkadaş oluyor ve onun sevdiği kızla. Sınıfta ikisi de yeteneklerini kanıtlarken geceleri yine bir katilin peşinde dolaşmaya ve vampir söylentileri ve Thomas'ı korumaya çalışan gizli birlik içinde yine macera yaşarlar. Üstelik son kanıtların peşinden, şatonun altındaki tünellerde katil avına çıktıklarında gizli odalar ve ölümle burun buruna gelmeleri, kan banyosu yapan genç kadın ( ki o Kanlı Kontes Elizabeth soyundan geliyormuş) ile dolu doluydu. Bence serinin en ürkünç kitabı buydu. Üstelik mitoloji dersleri ile Drakula hakkında öğrendikleri, Thomas ile bağlantısı ve katilin onun peşinde olduğunu düşünmeleri ile aksiyon arttı. Sonunda Audrey bile onu en yakın arkadaşı dışında sevdiği adam olarak da görmeye başladı. Tam seri bitecek diye düşünürken amcası Dr Wadsworth Romanya'daki eve gelince kalbim yerinden çıkıyordu. Seri bilgisini geç almıştım çünkü :))
Yani siz hayal edin... Bran Şatosu, Drakula'nın soyu ve varis olarak bir nevi Prens kabul edilen Thomas, Audrey'in duygusal karışıklıkları, cesetler ve katil avı ile göz kamaştırdı.
Siz siz olun romantik bir aşk hikayesi sanmayın. Bütün bu cinayetlerin arasında gelişen bir aşk ve arkadaşlık, bir kadının toplumda öne çıkması ve arzularının peşinde gitmesi, o zamanların balo salonları yerine adli tıp ve otopsi laboratuvarları ile cesetleri inceleyip, katil profili çıkarmak kadar eğlenceli bir şey olamaz bence. Sizi bilmem ama ben birden adli tıp da çalışma isteğime karşı koymakta zorlandım. O halde siz de okuyup bu fantastik söylentilerin de yer aldığı ikinci kitapla dünyanızı şenlendirin.
O zaman XoXo...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder